Rakiplerimiz

 Ersan Gülbahar

Babaannemin Meydancık köy okulundan orta öğrenim görmek için Antakya merkez ilçeye gitmem gerekiyordu. Her gün 2 km köy yolu yürüyordum vede otobüsün beni indirdiği yerden 1 km yol yürüyüp okuluma varıyordum.
Aslında sadece ben değil köyde ki A.T.'de aynı durumdaydı fakat o başka okula gidiyordu. Köyde iki rakiptik, notlarımız, maçlarda kadrolarımız, yaptığımız her aktivite de karşı karşıya geliyorduk.
İkimiz parlak birer öğrenciydik, hep derslerimizi kıyaslardık, köy yolunda konuşacak uzun zamanımız olurdu. O zamanlarda ansiklopedilerimiz vardı, o yeni okuduğu bilgiyi bana bende farklı bilgiyi ona anlatırdım.
Büyük rakiptik ama saygılı rekabet içindeydik.
Her sınava hazırlanışım da, her kitap okumamda ona yeni bilgi aktarma gayretim vardı, onunda bana. O zamanlar bölgesel ve ulusal öğrenci sınavları yapılırdı. Lider olmak için yarışırdık.
Bir sabah okula gitmedi aklıma çok takılmıştı, çünkü ne o nede ben okulu hasta olsak dahi ekmezdik. Okul dönüşü köy meydanına vardığımda kalabalığı gördüm ve bana bir şeyler söylediler öldü dediler.
Çantamı yere bıraktım ve dondum, kalabalık içinde yalnız hissettim kendimi, tarifsiz bir duygu dünyasına sürüklendim.
Günler geçtikçe okumam azaldı merakım azaldı, değişim yaşıyordum kendi içimde.
Günler sonra bir gün mezarına gittim ve ona teşekkür ettim; ''sevgili yoldaşım bugüne kadar kazandığım başarılar hep senin sayende idi ve sen hayatımda olmasaydın ben bu günlere gelemezdim''
Rakipler kötü değildir, saygılı rekabet sizi başarıya götürebilir.
Tadı damağımda kalan yıllardı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜRKİYE KOZMETİK RAPORU

İşim Gelişiyor Derneği Genel Başkanı Sayın Melike Sözener Hanıma Teşekkür ederim