ERSAN GÜLBAHAR

ARTIK HUMAN TO HUMAN #H2H PAZARLAMAYA EVRİLİYORUZ Dijital alanda yaşanan gelişmeler, tüketici ve müşteri davranışlarını değiştirdi, bu değişime paralel pazarlama dünyası da kendini bu gelişmelere yeniliklere açtı. Günümüzde en popüler olan akım B2B ve B2C tarzı pazarlama akımları. Başarılı olduklarını kabul ediyoruz. Size bu akımdan sonra gelecek yeni nesil pazarlamadan bahsedip sizi bu akıma hazırlama gardınızı almanıza yardımcı olmak niyetindeyiz. Human to Human #H2H yani insan odaklı pazarlama olarak ta çevirebiliriz. Bu evrilmeyi neden öngördüğümüze dair analizlerimizi paylaşacağız: -İş hayatında duygu yok, insanlarda var -İnsanlar kendilerinden daha büyük bir şeyin parçası olmak istiyor -İnsanlar hissetmek istiyor -İnsanlar müdahil olmak istiyor -İnsanlar anlamak istiyor

Kozmetiğin tanımı ve kapsamı, 5324 sayılı Kozmetik Kanunu içerisinde “…. insan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve genital organlar gibi değişik dış kısımlarına, ağız ve dişlere veya mukozaya uygulanmak üzere hazırlanmış, amacı veya yan amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek ve korumak suretiyle iyi bir durumda muhafaza etmek, görünümünü değiştirmek ve vücut kokularını düzeltmek olan, saç boyaları ve saç açıcıları da dahil ....” olan maddeler veya preparatlar şeklinde yapılmıştır. Bilinen en eski kişisel bakım ürünleri, sabunlardır. Sabun, ana maddesi bitkisel ve/veya hayvansal yağların veya yağ asitlerinin alkalilerle (NaOH, KOH vb.) reaksiyonu sonucu üretilen ve genel anlamda insan vücudunun, canlılarla eşyaların temizlenmesinde kullanım alanı bulan ilk ve eski kişisel temizlik maddesidir. Sümer kayıtlarında da kilin potasyumla karıştırılarak sabunun eldesinden bahsedilmesi bu değerli ürünün eskilere dayandığını bize göstermektedir. Sabunun Türkiye koz

Bizler başarılı olmak için genelde iki yol deneriz ve en çok ta birinci yolu deneriz; Birinci yol: Başarılı olmak için başarılı insanları çevremize katmak onların yanında durmak, onları dost edinmeye çabalarız İkinci yol: Ya da zaten  var olan dostlarımızla başarı yakalamaya çalışırız Hangi yolu seçerseniz seçin tercih sizin lakin unutmayın; başarınız sizi başarılı görmek isteyen insanların sayısıyla doğru orantılıdır.

''Teberiye Gölü balık ve yaşam dolu demiş bir seyyah. Lut Gölü'yse ölü, yaşamsız.'' demiş bir seyyah ''İkisi de Şeria Nehri'nin sularıyla besleniyor, peki fark ne? Teberiye Gölü sularını dağıtıyor. Lut Gölü hepsini kendisine saklıyor. Lut Gölü gibi iyi ve taze her şeyi kendimize saklarsak yaşamımızı tuzlu gözyaşıyla dolu bir çorbaya çeviririz.'' Birlikte olduğumuz insanlara, iş arkadaşlarımıza, çalışanlarımıza karşı doğru davranışın haklarını teslim etmek olduğunu hepimiz biliyoruz. Başarının gerçekten paylaşılması, lafta değil çünkü aksi halde bu samimiyetsiz davranış ters tepecektir. Peki neden insanların hakları teslim edilmekten çok çalınıyor? Kuşkusuz korkudan...

Herhangi bir konuda insanları anlaştırmak imkansızdır ama genede insanların üzerinde anlaştığı bir şey var. Bir çok makaleye ve araştırmaya konu olan bu güçlü etki gülümsemektir. Ayrıca gülümsemenin tetikleyici bir gücü vardır. İnsanları yakınlaştırma gücü ve etki bırakma gücü vardır. Bütün konuşma, şarkı söyleme ve diksiyon öğretmenlerinin, öğrencilere gülümsemenin sesi daha hoş, daha davetkar ve daha inandırıcı yaptığını öğretmesine şaşırmamalı. Eskiden beri denildiği gibi; ''bir gülümseme hiçbir şeye patlamaz ama çok şey kazandırır. Vereni yoksullaştırmadan alana zenginlik katar. Kendisi bir saniye sürse de etkisi bazen çok uzun yıllar sürer. Hiç kimse onsuz yaşayabilecek kadar zengin ya da güçlü, hiç kimse de onsuz zenginleşemeyecek kadar fakir değildir. Ama yinede gülümseme satın alınamaz ya da çalınamaz; çünkü verilene dek hiç kimse için değeri yoktur. Kimileri size gülümseyemeyecek kadar yorgundur; Kendi gülümsemenizi verin onlara; hiç kimse verecek gülümsemesi

Fotoğrafa tıklayıp müşteri bulma tekniklerini öğrenebilirsiniz.

Babaannemin Meydancık köy okulundan orta öğrenim görmek için Antakya merkez ilçeye gitmem gerekiyordu. Her gün 2 km köy yolu yürüyordum vede otobüsün beni indirdiği yerden 1 km yol yürüyüp okuluma varıyordum. Aslında sadece ben değil köyde ki A.T.'de aynı durumdaydı fakat o başka okula gidiyordu. Köyde iki rakiptik, notlarımız, maçlarda kadrolarımız, yaptığımız her aktivite de karşı karşıya geliyorduk. İkimiz parlak birer öğrenciydik, hep derslerimizi kıyaslardık, köy yolunda konuşacak uzun zamanımız olurdu. O zamanlarda ansiklopedilerimiz vardı, o yeni okuduğu bilgiyi bana bende farklı bilgiyi ona anlatırdım. Büyük rakiptik ama saygılı rekabet içindeydik. Her sınava hazırlanışım da, her kitap okumamda ona yeni bilgi aktarma gayretim vardı, onunda bana. O zamanlar bölgesel ve ulusal öğrenci sınavları yapılırdı. Lider olmak için yarışırdık. Bir sabah okula gitmedi aklıma çok takılmıştı, çünkü ne o nede ben okulu hasta olsak dahi ekmezdik. Okul dönüşü köy meydanına vardığımd

Almanya Nunberg şehrinde yapılan Vinanes Biofacht fuarı Dünyanın en  büyük ve prestijli organik ürün fuarıdır. Organizasyon ve fuar işleyişi tanık olmadığınız düzende ve kalitededir. Her organik üreticisi ve satıcısının muhakkak katılmasını düşündüğüm bir organizasyondur.