ERSAN GÜLBAHAR

Kozmetik ürün ihtiyaçlarını etkileyen başlı sebeplerden biri de yaşam şeklidir. Toplumsal gelişmeler, kozmetik ürün kullanım alışkanlıklarımızı da etkilemektedir. Kozmetik ürün kullanımında öncülerimiz, kadınlarımızdır. Dünyanın her yerinde de durum bu. Kadınların yaşamın her alanında daha çok yer edinmesi ve edinmeye devam etmesi ile beraber kişisel bakım ihtiyaçları da değişmektedir. Kozmetik ürün formulatörleri ve marka sahiplerinin ürün hazırlarken görmezden gelemeyecekleri bu durum karşısında beklentileri iyi değerlendirmeleri gerekmektedir. Örneğin, cilt bakım kremleri artık sadık şekilde günlük kullanılmaya başlandı, günlük kullanılacak kremin özellikleri iyi analiz edilmelidir. Günde bazen iki defa saçımızı yıkama ihtiyacı duyabilmekteyiz, saçımızı yıkarken kullanacağımız şampuanın bu kullanım alışkanlığıyla uyumlu olması gerekmektedir. Daha az kimyasal içeren, daha hafif, daha doğal olması beklenebilir ürünlerin, bu sebeple ana ayakları oluştururken bunları düşünmenizde y

Ortam havasındaki parçacık ve tozlar kırışıklıklara ve pigmantosyana sebep olur. Leibniz Çevre Sağlığı Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre cilt yaşlanması, cilt zararlı emisyonlara maruz kaldıkça artmaktadır. Ortam havasındaki toz madde ve diğer parçacıklar sadece solunum yollarını kirletmekle kalmaz aynı zamanda cildi kirletir. İnce tozlar, kurum veya dizel egzoz partikülleri gibi çevresel etkiler, oldukça agresif oksijen bileşikleri olan vücuttaki serbest radikaller olarak adlandırılan ekstrinsik cilt yaşlanmasına katkıda bulunur. Bu, kırışıklıklar, esnekliğin azalması, kırışıklığın ve pigmentli lekelerin görünümünün artması ile kendini gösterir. Vücudun dış koruyucu bir örtüsü olan deri, iç organlara kıyasla çok çeşitli çevresel etkilere maruz kalır. Ekzojen faktörler deri tabakalarının yapısı üzerinde ve dolayısıyla cildin görünümü üzerinde özellikle yüksek etkiye sahiptir. Cilt yaşlanmalarındaki payı yüzde 80'e kadar çıkıyor. Bu nedenle, bi